"KAYIPLAR BULUNSUN FAİLLER YARGILANSIN" 543. HAFTA
İnsan hakları savunucuları ve kayıp aileleri olarak her Cumartesi düzenlediğimiz “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” barışçıl anma eylemimizin bu haftasında kayıplarımızın faillerinin bulunması ve yargılanması için yine bu alanda bir aradayız.
Bizden koparılan canlarımızı istiyoruz. Biliyoruz, bedenleri canlı gelmeyecek, bu nedenle gözaltında kaybedilen yakınlarımızın akıbetlerini soruyor, onların kaybedildiği koşulları sorguluyor, devletin sorularımızı cevaplamasını talep ediyoruz.
Bizlere dayatılan unutma sürecini, hatırlatma sürecine dönüştürmemiz kayıplarımızın akıbetini sormak ile mümkündür. Biz inkârın tahakkümüne karşı kendi hakikatimizi tüm insanlara duyurmak için buradayız. 543 haftadır ısrarla söylüyoruz: Hakikate gözlerini kapamış bir toplum adalete ve özgürlüklere ulaşamaz. Çünkü adaletin ve özgürlüklerin yolu hakikatten geçer. Hakikatin açığa çıkması için mücadele etmek ve bu mücadeleyi desteklemek onurlu yurttaşlar olarak hepimizin görevidir.
Bu hafta 28 Ağustos 1994 tarihinde Batman ili Kozluk ilçesinde öldürülen Mehmet Emin Çelik’in faillerini sormak için toplandık.
30 Ağustos 1994 Tarihli Özgür Ülke Gazetesinde yer alan haber ve İHD Diyarbakır Şubesi arşiv çalışmalarından edinilen bilgilere göre;
Kozluk ilçesinde ikamet eden Mehmet Emin Çelik ve Mehdi Çelik, Yeni mahallede bulunan akrabaları Muzaffer Durmaz’ın evine misafirliğe giderler. Gece saat 23.30’da eve gelen özel Harekât Timleri ‘ifadesini vermesi gerektiği’ gerekçesiyle M. Emin Çelik ve Mehdi Çelik’i misafir bulundukları evden dışarı çıkarır. Yaklaşık 15 metre uzaklaştırıldıktan sonra Mehmet Emin Çelik, uzun namlulu silahlarla taranarak öldürülür. Mehdi Çelik ise karanlık olması sebebiyle kaçarak kurtulmayı başarır.
Olaya ilişkin bir görgü tanığının anlatımları ise şöyle: “Olaydan kısa bir süre önce Muzaffer Durmaz’ın evine, evin önünde bulunan askeri bir panzerin geçişinden yaklaşık on dakika sonra Özel Hareket giyimli iki kişi gelir. Kendilerini asker olarak tanıtır. Sonra evdekilerin kimliklerini göstermelerini isterler.
Kimliklerin gösterilmesinin ardından, evde misafir bulunan Mehmet Emin ve Mehdi Çelik, ifadeleriniz var deyip evden çıkarıldı. Kısa bir süre sonra silah sesleri geldi. Olay yerine gittik. Mehmet Emin kanlar içindeydi ve yaşamını yitirmişti. Olay yeri boş kovanlarla doluydu. Her ne hikmetse Kozluk Kaymakamı Ali Hikmet Şen, Savcıyla birlikte olay yerine geldi. Bir gün sonra Cenaze Hastane morgundan alındıktan sonra, 3 bin kişilik bir kitleyle Kozluk mezarlığında defnedildi. Defin sırasında yol kenarlarına ve mahalle aralarında panzerler yerleştirildi. Konuyla ilgili Kaymakamla yapılan görüşmede “olay olur olmaz nasıl oldu da Savcıyla birlikte olay yerine geldikleri” sorulunca ‘ben İlçe Kaymakamıyım, oraya gelmem benim görevim’ dedi. Ancak halk, bu olayın planlanmasında, savcı ve Kaymakamın da bilgisi dâhilinde gerçekleştiği ve yapılanın bir infaz olduğunu söylüyorlardı. İnfazla ilgili kaymakam bilgi vermekten kaçındı.”
Bizler! Öfkeliyiz, acılıyız ve ülkeyi böyle yönetenlerden davacıyız. Adaletsizliğe uğrayanların her zaman yoldaşı olacağımızı, son nefesimize kadar adalet istemeye devam edeceğimizi, kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
Bu ülkede hukuktan bahsedilmesi için her şeyden önce kayıpların akıbetinin açığa çıkarılması gerekmektedir.
Kayıplarımızın akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerinin cezalandırılması için, sonuç alınıncaya kadar sesimizi yükselteceğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Biliyoruz ki; susmak, failleri cesaretlendiren politik bir tercihtir, bu yüzden SUSMAYACAĞIZ. Adalet ve hakikat arayışımızda dün olduğu gibi bugün de ısrarcı olacağız. Asıl kaybedilmek istenen insanlığımızdır, İNSANLIK ONURUNU HER DAİM SAHİPLENİYOR OLACAĞIZ.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ BATMAN ŞUBESİ