"KAYIPLAR BULUNSUN FAİLLER YARGILANSIN" 547. HAFTA

İnsan hakları savunucuları ve kayıp aileleri olarak her Cumartesi düzenlediğimiz “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” barışçıl anma eylemimizin bu haftasında kayıplarımızın faillerinin bulunması ve yargılanması için yine bu alanda bir aradayız.

23-24 Eylül 1994’de Dersim merkeze bağlı Gökçek Köyü Mîrik mezrasında başlatılan operasyon sırasında askerler tarafından katledilen Ali Işık, Dilek Serin, Düzali Serin, Elif Işık, Gülizar Serin, Hatun Işık, Hıdır Işık ve Yeter Işık cinayetlerinin aydınlatılmasını talep ediyoruz.

Dersim merkeze bağlı Gökçek Köyü Mîrik mezrasında yaşayanlar mezra civarında sürekli hale gelen askeri operasyonlar, silahlı çatışmalar ve askerlerin mezrada artan baskıları nedeniyle başka yerlere göç etmişti. Bu nedenle mezrada sadece Işık ve Serin aileleri kalmaya devam ediyordu. 23-24 Eylül 1994 tarihinde başlayan operasyonlar sırasında Mirik’e giriş çıkışlar yasaklandı, köy muhtarı da dâhil kimsenin köye girmesine izin verilmedi. Tuğgeneral Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Dağ Komando Komutanlığı’na bağlı askerler mezraya baskın düzenledi. Mezrada bulunan evler, bağ ve bahçeler bombalandı, yakıldı.

Askerler daha sonra her iki aileden Hıdır IŞIK (63), Hatun IŞIK(31), Yeter IŞIK(22), Elif IŞIK (29), Düzali SERİN (37), Gülizar SERİN (34) ve üç yaşındaki Dilek SERİN'İ gözaltına aldı. Bu kişilerden bir daha haber alınamadı.

Onları soran köylülere Mirik’ten sorumlu olan Gökçek Jandarma Karakolu “onları biz de görmedik” yanıtını verdi. Olay tarihinde asker olan ve olaydan bir-iki gün sonra Dersim’e dönen Işık ailesinin büyük oğlu Ali IŞIK, kendisine yapılan tüm uyarılara rağmen Mirik'e yakınlarını aramaya gitti. Ve bir daha Ali IŞIK’tanda da haber alınamadı.

Öldürülen ve kaybolanların yakınları tarafından TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru üzerine Olağanüstü Hal Bölge Valiliği tarafından komisyona gönderilen yazıda, 21-26 Eylül 1994 tarihleri arasında Mirikmezrası Kutu deresi bölgesinde düzenlenen operasyonda, 2 güvenlik görevlisinin ve 18 örgüt militanın öldüğü, operasyon sırasında Mirîk mezrasında kimsenin bulunmadığı, Işık ve Serin ailelerinin güvenlik güçleri ile muhatap olmadıkları, 35 kilometre genişliğindeki operasyon bölgesinde rastlanan 200 kadar başıboş koyunun sonradan sahiplerine iletilmek üzere Gökçek Jandarma Karakolu’na teslim edildiği yanıtı verildi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu da incelemesini sonlandırdı. Dönemin Komisyon Başkanı Sabri Yavuz tarafından 27 Aralık 1994 günü Süleyman Işık'a gönderilen mektupta "kayıp kişiler hakkında herhangi bir bulgunun elde edilemediği... Kutuderesi operasyonunda ağır kayıplar veren örgütün bu iki hane efradını rehin aldıkları ya da ihbar ettikleri düşüncesiyle yanlarında götürdüklerinin değerlendirildiği" bildirildi. Bu tarihten itibaren  Mirik olayı, Savcılık, Jandarma ve Emniyetin dosyalarında "faili meçhul olay" olarak kaldı; hiçbir ilerleme sağlanmadı ve araştırma durduruldu.

Bizler; devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilenlerin, katledilenlerin aileleri ve insan hakları savunucuları olarak devletin yasadışı grupları tarafından organize edilmiş ya da desteklenmiş insanlık suçlarının tarafsız, adil bir biçimde soruşturulması ve bu davaların hakkaniyete uygun bir şekilde sonuçlandırılmasını talep ediyoruz.

İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi olarak her zaman olduğu gibi bu hafta da  çağrımızı yineliyoruz; tüm kayıpları, faili meçhul cinayetlerle katledilenleri anarak; İnsan hakları savunucularının adalet ve hakikat arayışının asla bitmeyeceğinin de altını çiziyoruz. Acılı anaların ve ailelerin yüreklerini bir nebze de olsa rahatlatma adına, gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerinin araştırılmasını, faillerinin bulunup yargılanmasını ülke tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutulmasını ve bu kara lekenin bir an önce temizlenmesi için gerekli adımların atılmasını istiyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ BATMAN ŞUBESİ

Bu haber daha önce 40 kez okundu.